13 Ocak 2017 Cuma
Ne oldu evlerden daha değerli insanlarımız ??
Eskilerinin yerine yenilerini diktiler binaların . Daha sağlam , daha şatafatlı , daha fazla insan barındıranlar geldi yerlerine binaların . Satan da , alan da memnundu halinden . Kimi ceplerini şişirdi , kimi içini rahatlamak , bir ev sahibi olmak adına eski evini tadilata verip dairelerini 1 den 2 ye çıkardılar . Alıp getirdikleri bir fazladan daireleri vardı , tutup götürdükleri komşulukları bitiyordu .
Yavaş yavaş gelenler gidenleri aratmaya başladılar . Bu işlem o kadar yavaş gerçekleşiyordu ki , tıpkı Akciğer hipertansiyonu gibi . İlk defa karşılaştıkları hastalıkların tedavi yöntemi olmayan tıp gibi .İnsanın göz göre göre öldüğü bir hastalık , herkese bulaşmış !
Misketlerin şu an evli erkeklerin bile 1 şişe ya da 1 tane dahi olsa sakladığı bir anı olarak , merdiven altında , çatı arasında unutulan bir bodrum katta kalmıştır . Gerçek arkadaşlarında , misket oynayıp da evlerini satıp gitmeyen komşu çocuklarıdır , hala hayattalarsa .
10 Ocak 2017 Salı
Naber gaye?
Saat geç olmuş uyumalı insan bu saatte elbette diyorum . Yarın şu var , bu var , belki okul belki işin var . Yoksa bile hiç biri , insanı rahat ettirecekmiş gibi geliyor erken uyuyup uyanmak . Bahsi olan bir konu var günü uyuyarak geçirmek ya da Güneş'ten faydalanmak .
İnsan neye göre güne başlar ki ? Dışarıdaki oluşumlara ettiği hizmetlerden ötürü müdür ? Bir memur için güne başlamak , gözlerini açmak sabahın en erken suları 06.00 sularında olsa gerek . Hoş bir de yemek yeme , giyinip hazırlanma evresi var değil mi bu işin ? Gece bekçileri ne yapsın yahu o zaman ? Bu insanlar için gün sabah 08.00'de biterken , akşam 5 gibi başlıyorsa bu adamlar ne yapmalı ? Neyin düzen olgusu ki bu ? Bu Gepetto'yu nereden bulup sorabiliriz ki ?
Öyle bir güce sahip olmalı ki insan kendi dünyasını yaratmalı . İstediği her neyse , ona uygun olacak bir zamanda düzenlenmeli . Gücü böyle ayarlamalı . Diyelim ki birer Gepetto olduk , saygınlığımız (gücümüz) fevkalade sınırlarda meşk atadursun , ya bizim yarattığımız dünyamızın dışındaki başka Gepetto ustanın oyununda yer alırsak ne yapacağız ? Elimizdekiyle mi yetinmesini bileceğiz ? Sınırları mı aşacağız ? Yoksa ait olduğumuz oyunda , bize verilen rolün hakkını mı vereceğiz ? Ne yapacağız biri bir şey desin !
Galiba biliyorum ben ; büyük emekli adımlar ! Bir bebek doğası gereği asla en başta emeklemek için emeklemeyi , ya da yürümek için yürümeyi başaramaz . Bir topun , bir halı deseninin , sana kucak açılmış sımsıcak şefkatli kolların arasına emeklersin , yürürsün en başta . Sonra zaten ver yansın , aşk olsun seni tutabilene !
Bir öğrendin mi yürümeyi koşmaya başlamışsındır belki haberin yoktur ; ki zaten yürümek emeklemenin koşma hali değil midir ?
Temelini sevgiyle ve sabırla atacaksın .
Üzerine emekle kremasını koyacaksın .
Emeğinin üzerinde tecrübelerini serpiştireceksin .
Tüm hepsini harmanlayıp ,
Gayeye ulaşacaksın . . .
Tüm hepsini harmanlayıp ,
Gayeye ulaşacaksın . . .
Her ayın onu.
Okumak zor iş memleketimde . Hele ki başka şehirde yalnızsan . Klişe bir söz var ya hani ''çevresini mutlu eden insanlar aslında hep mutsuzlardır'' diye , heh bak ben tam o şahısım. Sakarya'da üniversite öğrenciliği yapıyorum , aslında bir sürü de dostum var . Bir de sevgilim. Sevgilim dediysem öyle küçük bir şey gelmesin akıllara . SEVGİLİ büyük bir hükümlülük gerektiren isimdir . Sevmeyi , sevgiyi , yaşatmak zordur bir bünyede . Dünyada en ağır , bir o kadar da en güzel betimlemeleri içeren hangi fiil ve isim bu kadar heyecan verici olabilir ki ? Aile bambaşkadır , senin doğuştan sahip olduğun güzelliğin başlangıcıdır . En derinden bağların olduğu güçlü bir komisyon . Ne olursa olsun her muhakemede senin tarafında olan bir yürek meclisi .
Sevgili aile demektir . Aile dünyaya geldiğinde , varlıklara , canlılara , olaylara , duygulara , A'dan Z'ye her şeyin temelinin hazırlanıldığı , kek kalıba konulmadan önceki malzemeleri karıştıran eldir . Yani biz her halükarda , pişsek de pişmesek de Kek'iz . Sevgili ise sadece hayatına renk katmak için üzerimize dökülen bir sos olabilir . Ancak kekin tadı kadar da , sosun lezzeti de önemlidir . Hamurun da sosun da güzel olacak kek kardeş . Tadını ona göre ayarlayıp çıkacaksın fırınından bu dünyaya .
10,01,2017 23:16 tarih şuan . Devletten aldığım bir geri dönüşlü kredimin günü . Her ay benim için tek anlamı budur onların . Ama bugün , sevgilim evine gitti , hoş bir hafta sonra yine beraber olacağız ama , kendimi tadı bozuk , sosu dağılmış bozuk bir kek gibi hissediyorum . Bugün onu çok özlüyorum , neden bilmiyorum . Benim hamurumu karıştıran el de uzakta , sosum da ? Bir kek bile değilim bugün .
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)